Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik soruşturmalarla ilgili konuştu. Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğuna dikkat çeken Bakan Tunç "Hiçbir organ veya kişi, mahkemelere hakimlere emir veremez. Hukuk devletinde suç işlendiğine dair iddia varsa savunmanın yapılacağı yer sokaklar değil yargı makamlarıdır." dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul'da Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde uluslararası basın mensuplarıyla bir araya geldiği toplantıda gündemdeki konulara ilişkin açıklama yaptı.
İBB SORUŞTURMASINDA 51 KİŞİ TUTUKLU
İBB'ye yönelik başlatılan yolsuzluk ve terör soruşturmalarıyla ilgili son durumu paylaşan Tunç, "Her iki soruşturmada 106 kişiden 51'i tutuklanmış 41 şüpheli hakkında adli kontrol kararı verilmiş 14 şüphelinin yakalama işlemleri devam etmektedir." diye konuştu.
Yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanan isimlerden olan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, bu karar sonrası görevinden uzaklaştırılmıştı.
Adalet Bakanı Tunç, soruşturma ve tutuklama kararları sonrası Avrupa ülkelerinin yaptığı açıklamaları ön yargılı olarak niteleyerek Türkiye'nin bu açıklamaları kabul etmediğini belirtti.
"HİÇBİR ORGAN VEYA KİŞİ, MAHKEMELERE HAKİMLERE EMİR VEREMEZ"
Bakan Tunç'un açıklamalarından satır başları şöyle:
"Anayasamızın ikinci maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir hukuk devletidir. Yargı yetkisi tarafsız mahkemelerce kullanılır. Hiçbir organ veya kişi, mahkemelere hakimlere emir veremez. Adaletin tesisi için tarafsız ve bağımsız yargı olmalıdır. Türkiye'de hukuk devletinin tahkimi, düşünce ve ifade hürriyetinin güçlendirilmesi için son 23 yılda çok önemli reformları hayata geçirdik. İnsan hakları eylem planlarıyla adil yargılanma hakkı gibi konularda köklü adımlar atılmıştır.
"HALKIN YÖNETİME DOĞRUDAN KATILABİLDİĞİ BİR SİSTEM İNŞA EDİLMİŞTİR"
Türkiye Devleti bir cumhuriyettir. Ülkemiz cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırmayı başarmıştır. Halkın yönetime doğrudan katılabildiği bir sistem inşa edilmiştir.
İMAMOĞLU SORUŞTURMASI
Geçen hafta aralarında İBB Başkanı'nın da bulunduğu iki ayrı soruşturma başlatılmıştır.
"HER İKİ SORUŞTURMADA 51 KİŞİ TUTUKLANDI"
Her iki soruşturmada 106 kişiden 51'i tutuklanmış 41 şüpheli hakkında adli kontrol kararı verilmiş 14 şüphelinin yakalama işlemleri devam etmektedir.
"BAZILARI SORUŞTURMA MAKAMINI BASKI ALTINA ALMAYA ÇALIŞTI"
Soruşturma kapsamında gözaltı işlemleri başladığı andan itibaren kamuoyunda bazı çevreler soruşturmanın içeriğini bilmeden soruşturma makamını baskı altına almaya çalışarak adli soruşturmayı siyasi soruşturma gibi göstermeye çalışmışlardır. Adli soruşturmayı Sayın Cumhurbaşkanımızla ilişkilendirmeye çalışmışlardır. Bunu reddediyoruz. Soruşturma bağımsız adli makamlar tarafından yürütülmektedir.
"SAVUNMANIN YAPILACAĞI YER SOKAKLAR DEĞİL YARGI MAKAMLARIDIR"
Hukuk devletinde suç işlendiğine dair iddia varsa savunmanın yapılacağı yer sokaklar değil yargı makamlarıdır. Suç işlendiğine dair delil varsa soruşturmanın yapılmamasını beklemek hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmaz. Soruşturmalar üzerinden dezenformasyon yapılmasını doğru bulmuyoruz. Tarafsız Türk yargısına güvenmek gerekmektedir. Yargının kendi içinde hak arama yolu açıktır. Soruşturmanın sonucu beklemek durumundayız.
"TÜRKİYE'YE YÖNELİK ÖNYARGILI VE ÇİFTE STANDARTLI TUTUMLARI KABUL ETMİYORUZ"
Yargılama süreçlerine müdahale demokrasinin temel değerlerinden olan hukukun üstünlüğü ilkesine aykırıdır. Maalesef uluslararası toplumda yapılan bazı son açıklamalarda bu temel ilkenin gözardı edildiğini üzülerek görüyoruz. Türkiye'ye yönelik bu tür önyargılı ve çifte standartlı tutumları kesinlikle kabul etmiyoruz. Avrupalı dostlarımızın sağduyulu yaklaşım göstermeleri ülkemizin iç hukukuna saygının bir gereği olduğu gibi devam soruşturmanın sonucunun sorumlu bir tavırla beklenmesi en büyük temennimizdir."