Diyarbakır’da kız çocuğu G.S.’nin fotoğrafını çektiği iddiasıyla bıçaklanıp dövülen, yaralı halde sokaklarda gezdirilip yaşamını yitiren ancak yanlış kişi olduğu ortaya çıkan Ergün Arslan’ın ölümüne davada sanıkların cezası belli oldu. İkisi tutuklu, 6 sanık 10 ile 25 yıl arasında ceza aldı ve birine iyi hal indirimi uygulandı. Ergün'ün ailesi kararı istinafa taşıyacaklarını söyledi.
Diyarbakır’da kız çocuğunun fotoğrafını çektiği gerekçesiyle bıçaklanıp dövülen, ardından da yaralı halde sokaklarda gezdirilen ve yaşamını yitiren Ergün Arslan’ın ölümüne ilişkin dava karar duruşması görüldü. Duruşmaya tutuklu sanıklar Süleyman D. ile Baran Eren ve tutuksuz sanık Efe Hamza T. katıldı, diğer sanıklar Halil İbrahim P., Mehmet M. ve Süleyman B. ise yer almadı. Mahkeme, 6 sanığın da cinayet suçunu işledikleri yönünde mahkemede tam bir vicdani kanaat olduğunu belirterek tutuklu sanıklardan Baran Eren ile Süleyman D.’yi müebbet hapisle cezalandırdı. Ardından Baran Eren’in cezasını iyi hal indirimini düzenleyen 62’nci madde uyarınca 25 yıla indirdi.
Tutuklu Süleyman D.’nin cezası da suç tarihinde 18 yaşından küçük olduğu için 11 yıl 8 aya indirilerek ikisinin de tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Mahkeme, tutuksuz diğer 4 sanığa da olay tarihinde 18 yaşından küçük oldukları için önce müebbet hapis verdi, ardından da cezalarını 10’ar yıl 5’er aya indirdi.
Ergün Arslan’ın kardeşi Süleyman Arslan, adalete olan inançlarının tam olduğunu belirterek karara tepki gösterdi. “En başta Allah’ın adaleti daha sonra da mahkemelerimizin adaletine ve devlet büyüklerimizin vermiş olduğu kararlara sonuna kadar saygı duyarız. Bu konuda şüphemiz yoktur. Aldıkları ceza yetersiz, çünkü ortada bir öldürülme değil, vahşice katledilme olayı var." diye konuşan Arslam, "Bunların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettikleri canice hissiyatla saldırdıkları ve vahşi bir şekilde katlettikleri alenen video ile ortaya çıkmıştı." dedi. İyi hal indirimlerinin kaldırılacağını düşünerek bir üst mahkemeye, istinafa başvuracaklarını ifade eden Arslan, sanıkların gerekli cezayı alacaklarını düşündüğünü sözlerine ekledi.
Olay, 3 Nisan 2022'de, Sur ilçesindeki Anzele Parkı'nda meydana geldi. Parkta oturan kız çocuğunun fotoğrafını çektiği iddia edilen Ergün Arslan, bir grubun bıçaklı saldırısına uğradı. Daha sonra dövülüp, yaralı halde sokaklarda gezdirilen Arslan, kan kaybı nedeniyle hayatını kaybetti. Çalışma başlatan polis, güvenlik kamerası görüntülerinden şüphelileri belirleyip, gözaltına aldı. 6 şüpheliden Süleyman D., Efe Hamza T. ve Baran Eren tutuklanırken, diğerleri adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Soruşturma sürerken kız çocuğu G.S. ile annesi N.S.'nin ifadesine başvuruldu. G.S.'ye Ergün Arslan'ın fotoğrafı gösterilip, fotoğrafını çeken kişi olup olmadığı soruldu.
G.S., fotoğrafı çeken kişinin başkası olduğunu söyledi. Yaralı halde gezdirilmesi görüntülere de yansıyan Ergün Arslan'ın otopsi raporunda, "Koltuk altında bıçak yarası, her iki kalçada derin bıçak yarası, darp sonucu ağzındaki dişlerin yerinde olmadığı, burunda, dudakta yoğun kanama, burunda aşırı morarma, sol diz altında yaralanmaya bağlı morarma ve kanama, vücutta aşırı yaygın kan bulaşması" ifadeleri yer aldı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianameyle 3’ü tutuklu, 6 sanık hakkında dava açıldı.
İddianamede, tutuksuz 3 şüphelinin kendiliğinden gelişen olayda daha sonra fikir ve eylem birliği içinde hareket ettikleri belirtildi. Sanık Süleyman D.'nin elindeki bıçakla Ergün Arslan'ı bıçakladığı, diğer sanıkların da tekme ve tokat darbeleriyle Arslan'ı dövüp, öldürülmesine neden oldukları için "Kasten öldürme" suçundan ayrı ayrı cezalandırılmaları istendi. 5'i 18 yaşından küçük, 6 sanık için müebbet hapis cezası istendi. Diyarbakır 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasında Efe Hamza T. da tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi.