Kahramanmaraş merkezli depremlerde Adana'da Coşkun ailesinin yaşadığı apartman yıkıldı. Azem Yaren yıkılan evde anne, babası ve ağabeyini kaybetti. Genç kızın tek istediği depremin yıl dönümü öncesi evine yerleşip ailesinin anısını yaşatmak. Ancak kiracısını evden çıkması için ikna edemiyor.
Adana’da 96 kişiye mezar olan Alpargün Apartmanında tüm ailesine kaybeden Azem Yaren Coşkun, anne ve babasının zor zamanlar için aldıkları evde bulunan kiracısını çıkartamadığı için evsiz kaldı.
Depremin yaşandığı gün Azem Yaren Coşkun, Antalya’da yüksek lisans eğitiminde bulunduğu için hayatta kaldı. Coşkun yaşanan depremde, annesi Azize, babası Bekir ve ağabeyi Tahsin Can Coşkun ve kedisi Tiny’yi kaybetti. Ailesini kaybeden Coşkun, deprem sürecinde acı haberle birlikte Adana’ya geldi. Enkazın başında ailesinin kurtarılmasını beklerken ölüm haberlerini aldı. Daha sonra da enkazda bulunan ailesinden kalan eşyaları kendi elleriyle çıkarttı.
Evsiz kalan Coşkun, Seyhan ilçesine bağlı Kurtuluş Mahallesi’nde anne ve babasının bir gün başlarında bir şey gelirse diye zor günler için aldığı eve yerleşmek istedi. Ancak kiracısı olan kadın M. A. sözleşmesi bitmesine rağmen evden çıkmadı.
Depremde tüm ailesini kaybettiğini normalde ailesiyle ikamet ettiği yüksek lisans için Antalya bulunduğunu ifade eden Coşkun, ”Evimiz yıkılınca, ailem vefat edince Adana’ya gelmem gerekiyordu. Çünkü ben de Antalya’da bir öğrenci evinde kalıyorum, kiracıyım orada. Annemlerin yarın bir gün başımıza bir şey gelir diye aldıkları diğer evimiz var." dedi.
2019 yılında oturan bir kiracılarının ikamet ettiğini dile getiren Coşkun, "Şubat ayının sonuna doğru kendisiyle görüştüm çıkması gerektiğini çünkü eve benim oturacağımı, kalacak başka yerim olmadığını ona belirttim. Kendisi bir takım sıkıntılarda bahsederken süre istedi, çıkacağını söyledi." diye konuştu.
Kendisinin temmuz sonuna süre verdiğinden bahseden Coşkun, "Ben böyle bir süre verdikten sonra kiracım beni sürekli aramaya başladı. Kira fiyatları, artan ekonomiyi bahane etti. Ben de kendisine acil bir eve ihtiyacım olduğu dile getirdim." dedi. "Ben öğrenciyken ailem vefat ettiği için herhangi bir gelirim de olmadığını kendisine defalara söyledim." diyen Coşkun, "Kiracım bu süreçte beni kışkırtacak bir sürü hareketler yaptı.” diye konuştu.
Haziran ayında kiracısı M.A.’ya ihtar çektiğini söyleyen Coşkun, ”Sözleşmenin bittiği tarihte evi boşaltması için kendisine ihtar çektim. Fakat kiracım, ihtarnameye uymadı. Arabuluculuk görüşmesine gittik, ben ümitliydim açıkçası vicdan sahibi bir insanın çok önceden çıkması gerekirken depremin üzerinden kaç ay geçmiş benim hala bir evim yok. Kiracım arabulucu da anlaşır diye düşünmüştüm. Arabulucu da saçma sapan tekliflerle anlaşamama olarak sonuçlandı.” ifadelerine yer verdi.
Coşkun, ”Mahkemelerde ne kadar yoğunluk olduğunu ve mahkeme gününün ne kadar ileri bir tarihe verileceğinin farkında. Bu süre zarfında, süreci ne kadar uzatabilirsem o kadar kardır diye düşünüp evde oturmayı planlıyor. Benim tek istediğim, bu süreç yargıya taşınacak. Ama yargıya taşındığında sürecin biraz daha hızlı ilerlemesini istiyorum.” sözlerine yer verdi.