İngiliz Profesör Hannah Fry, çiftler arasındaki cinsel ilişki sıklığının, bebeğin cinsiyeti üzerinde etkili olabileceğini sürdü. Sosyal medya hesabından paylaşım yapan ünlü matematikçi, daha kısa zaman aralıklarıyla cinsel birliktelik yaşayan çiftlerin, erkek çocuk sahibi olma olasılıklarının daha yüksek olduğunu ifade etti.
Hannah Fry, dünya savaşlarının ardından artışa geçen erkek bebek sayısının da bu durumla açıklanabileceğini söylüyor. 40 yaşındaki matematikçi, İngiltere'de doğan erkek ve kız çocuklarının oranını gösteren grafiğe dikkat çekerek, bu artışın Birinci Dünya Savaşı'nın hemen ardından 1919’da, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından ise 1945’te belirgin bir şekilde görüldüğünü belirtti.
Profesör, savaşlardan sonra askerlerin eşlerine dönmesiyle birlikte insanların daha fazla cinsel ilişkiye girmeye eğilimli olduğunu ve bunun da gebe kalma şansını artırdığını vurguladı. Cinsel ilişki sıklığının artmasının, bir kadının döngüsünün erken dönemlerinde hamile kalma olasılığını yükselttiğini öne süren Fry, bu durumun erkek bebek sayısında artışa yol açabileceğini vurguladı.
"Bir kadının erkek veya kız çocuk sahibi olma şansı, aslında adet döngüsünün hangi aşamasında gebe kaldığına bağlı olarak değişir" diyen Fry, erken dönemde gebe kalan kadınların erkek bebek sahibi olma olasılığının daha yüksek olduğunu söyledi. Bu durumun hormonal ya da asidik değişikliklerden kaynaklanabileceğini belirten uzman isim, serviksin ortamını değiştirerek erkek bebek oluşumuna neden olan Y kromozomunu taşıyan spermlerin yumurtaya ulaşma şansını artırdığını tahmin ediyor.
Ancak Profesör Fry, erken döngü yöntemini kullanarak bebeklerinin cinsiyetini değiştirmeyi umanlara, bu tekniğin kesin sonuçlar vermediğini vurguladı.
Fry, 1973’te İngiltere’deki enerji krizi sonrası da benzer bir artış yaşandığını ve pek çok kişinin evden çalıştığı günlerde erkek bebek sayısının arttığını açıkladı. Uzman isim, bu farkın nüfus açısından bir değişiklik yaratmadığını çünkü erkek çocukların kız çocuklarına göre erişkinliğe ulaşmadan önce daha fazla öldüğünü söyledi. Fry, genellikle kazalar ya da gelişimsel sorunların bu duruma neden olduğunun da altını çizdi.