Ankara'da yaşayan ve 30 senelik hayalinin peşinden üniversite sınavına girerek Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümünü kazanan Hafize Çesner, 54'üncü yaş gününde bölüm birincisi olarak mezun oldu.
Ankara'da yaşayan evli ve bir çocuk annesi 54 yaşındaki Hafize Çesner, lisedeki eğitim ve öğretim hayatını tamamlamasının ardından hayal ettiği üniversite hayatını yaşayabilmek için bir türlü fırsat bulamadı. 30 yıl aradan sonra çevresindekilerin de desteğiyle hayalinin peşinden giderek üniversite sınavına girmeye karar veren Çesner, sınav dönemini başarıyla tamamlamasının ardından Ankara Çankaya Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümünü yüzde 50 burslu olarak okumaya hak kazandı.
Çesner, erkek çocuklarının daha egemen olduğu bir ailede büyüdüğünü kaydederek, "Ağabeylerim de üniversite mezunu ama kızlar okusa da okumasa da olur diye kendi tercihine bırakıldı. Ben de maalesef ki o zaman tembellik etmişim ve okumamayı tercih etmişim. Birkaç yıl içerisinde de eşime aşık oldum ve evlendim. Sonra kızım oldu ve hayat şartları devam etti ama hep üniversite mezunu olmayışım içimde bir ukde olarak kaldı. Hep de geç kaldığımı zannediyordum. Yıllarım geç kaldım diyerek geçti gitti. 45 yaşımda bir akademisyen aile dostuyla tanıştım. Kendisi ‘yapabilirsin, geç değil' dedi ve ısrar etti. Sınava girdim ve süreç başladı” dedi.
Üniversiteyi kazandığını öğrenince çok müthiş duygular hissettiğine vurgu yapan Çesner, “Bir kere beklemiyordum. Yüzde 50 burslu olarak başladım çünkü hiç ders çalışmadım, 30 yıl ara verdim. 4 yıllık üniversite kazanacağımı hiç beklemiyordum. Aşırı derecede mutlu oldum. İlk günden son güne kadar hem okul ortamını hem gençleri hem hocalarımı o kadar çok severek devam ettim ki 4 yıllık üniversite hayatımda belki 2 ders katılmadığım olmuştur, derslerimi o kadar titizlikle takip ettim. Mümkün olduğunca hocalarla, gençlerle ilişkilerimi canı gönülden iyi tutmaya çalıştım” ifadelerine yer verdi.
Üniversite arkadaşlarıyla arasındaki yaş farkından dolayı herhangi bir iletişim zorluğu çekmediğini ifade eden Çesner, genç arkadaşlarının da kendisine yönelik hep sevgiyle yaklaştığını dile getirdi. Üniversite eğitim sürecinin hayatına olumlu yönde çok şey kattığını söyleyen Çesner, sözlerine şöyle devam etti: “Öncelikle iletişim bölümü olduğu için iletişim anlamında yaşıma rağmen çok şey kattığını düşünüyorum çünkü ders çalışmak için çalışmadım. Ezberlemek için değil tüm dersleri anlamak için çalıştım. Bu bilinçle baktığınız zaman çok şey katıyor. Bu bilinçle 18 yaşıma dönmeyi çok isterim ama imkansız. Bunun haricinde çevremdeki insanların da çok katkısı, desteği oldu. Onlar da üniversite sana çok iyi geldi diyor.”